Bekir Develi ve İkbal Gürpınar'ın İsrail'den dönüşleri sırasında yaşadıklarını gülerek, kimi zaman kahkaha atarak anlatmaları sosyal medyada tepki gördü.
Linçe varan tepkiler verildi.
Tepki veren hesapların paylaşımlarına baktım; çoğu bir şekilde Müslümanlardan hazzetmeyen kimselerdi.
Bunların yanında İslami camiadan birçok kişinin de bu linçe dâhil olduklarını gördüm.
Evet, anlatım üslubu, kahkahaya varan gülmeler şık değildi.
Vakur bir anlatım daha güzel olurdu.
Ama bunun için linç etmek, eleştirdiğimiz o üsluptan daha çirkin olmuyor mu?
Bu insanlar, çok az kişinin cesaret edeceği bir yolculuk yaptılar.
Haftalarca denizde kaldılar. Gemide yaşadılar.
Gemi derken öyle lüks Cruise gemisi değil; küçük tekne tarzı deniz araçları.
Banyosu, tuvaleti, yatağı sıkıntılı tekneler bunlar.
Bunlar yetmezmiş gibi yol boyunca İsrail Dron ve SİHA’larının saldırısı tehdidiyle karşı karşıyalardı.
Dron saldırısıyla geminin yanması, batması ihtimal dâhilinde.
Gazze'ye yaklaştığında vurulma ihtimali daha da yükseliyor.
Mavi Marmara'da yaşananlar hepimizin belleğinde tazeliğini korurken bu yolculuğa kimse şov olsun diye çıkmaz.
Ancak yüreği Gazze ile yananlar bu yolculuğa katlanır.
Bu insanlar o yolculuğa çıktılarsa; onların Gazze konusundaki samimiyetlerinden şüphem olmaz.
Farkında mısınız bilmem; Siyonist Medya yeni filolar olmasın diye Sumud Filosunu itibarsızlaştırmaya çalışıyor ve çalışacaklar da.
Gelin bu plana alet olmayalım.